Bir İdam Mahkumunun Son Günü

Stok Kodu:
9786254181429
Boyut:
12,50 x 21,00 cm
Sayfa Sayısı:
160
Baskı:
2
Basım Tarihi:
Temmuz 2024
Çeviren:
Mahmut Özışık
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%25 indirimli
65,00TL
48,75TL
9786254181429
424292
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
48.75
İdam cezası adaleti mi tesis eder yoksa toplumsal-siyasal çerçevesi dışında düşünülemeyecek cürümlerin yükünü tek bir bireyin sırtına yükleyerek kolaycı bir adalet yanılsaması mı yaratır? Büyük yazar Victor Hugo, bir idam mahkûmunun kendi kaleminden aktardığı hikâyesinde işin insani boyutuna dikkat çekerken ağır bir toplumsal eleştiri de yapıyor aslında. Giyotinle yapılan infazların halk arasında coşkuyla karşılandığı bir dönemde Hugo'nun esere yazdığı önsöz ise, bugün dahi güncelliğini koruyan insani-toplumsal sorunlara dikkat çeken bir hukuk felsefesi dersi adeta. “Grève Meydanı ölüleri belki de belli tarihlerde, karanlık kış gecelerinde, kendilerine ait bu meydanda bir araya geliyor. Soluk yüzlü ve kanlar içinde bir kalabalık olmalı bu. Bu buluşmayı kaçırmayacağım. Ay olmayacak ve alçak sesle konuşacağız. Yıpranmış cephesi, delik deşik çatısı ve herkes için amansız saat kadranıyla Belediye Sarayı da orada olacak. İblislerin bir celladın kafasını kestikleri meydanda, cehennemden gelen bir giyotin bulunacak; sabahın saat dördünde. Bu sefer biz onun etrafında olacağız.” Tanıtım MetniTanıtım Metni
İdam cezası adaleti mi tesis eder yoksa toplumsal-siyasal çerçevesi dışında düşünülemeyecek cürümlerin yükünü tek bir bireyin sırtına yükleyerek kolaycı bir adalet yanılsaması mı yaratır? Büyük yazar Victor Hugo, bir idam mahkûmunun kendi kaleminden aktardığı hikâyesinde işin insani boyutuna dikkat çekerken ağır bir toplumsal eleştiri de yapıyor aslında. Giyotinle yapılan infazların halk arasında coşkuyla karşılandığı bir dönemde Hugo'nun esere yazdığı önsöz ise, bugün dahi güncelliğini koruyan insani-toplumsal sorunlara dikkat çeken bir hukuk felsefesi dersi adeta. “Grève Meydanı ölüleri belki de belli tarihlerde, karanlık kış gecelerinde, kendilerine ait bu meydanda bir araya geliyor. Soluk yüzlü ve kanlar içinde bir kalabalık olmalı bu. Bu buluşmayı kaçırmayacağım. Ay olmayacak ve alçak sesle konuşacağız. Yıpranmış cephesi, delik deşik çatısı ve herkes için amansız saat kadranıyla Belediye Sarayı da orada olacak. İblislerin bir celladın kafasını kestikleri meydanda, cehennemden gelen bir giyotin bulunacak; sabahın saat dördünde. Bu sefer biz onun etrafında olacağız.” Tanıtım MetniTanıtım Metni
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat