Pazartesi ya da Salı

Stok Kodu:
9786058017894
Boyut:
13,50 x 19,50 cm
Sayfa Sayısı:
224
Baskı:
3
Basım Tarihi:
Mart 2023
Çeviren:
İlknur Özdemir
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%25 indirimli
95,00TL
71,25TL
9786058017894
399028
Pazartesi ya da Salı
Pazartesi ya da Salı
71.25
Virginia Woolf'un edebiyat alanında ilk çalışmaları 1900'lerin başından itibaren gazetelerde yayımlanmaya başladı. Romandan önce öyküyle edebiyat dünyasına adım atan Woolf'un, sonrasında romanlarında sıkça yer vereceği, uygulayacağı bilinçakışı tekniğinin ayak sesleri bu öykülerinde hissediliyordu. Bu kitabın başında yer verdiğimiz “Phyllis ve Rosamund”un, Virginia Woolf'un ilk öyküsü olduğu düşünülüyor. Kitabın sonundaki “Kaplıca” ise ölümünden kısa bir süre önce, 1941'de tamamladığı son öyküsü. Bu iki öyküyü ve aralarında kalan ve 35 yıllık yazarlık sürecinde yazdığı etkileyici öyküleri okumak yazarın öykücülüğündeki gelişmeyi göstermesi bakımından ilginç bir deneyim. “Hayatı herhangi bir şeyle kıyaslamak istersek onu saatte yüz kilometre hızla metronun içinde savrulmaya benzetebiliriz – öbür uca vardığımızda saçlarımızda tek bir toka bile kalmaz. Postanede mektup kutusunun deliğinden içeri atılan ambalajlı paketler gibi tepetaklak düşeriz çirişotu tarlalarına. Yarış atlarının kuyrukları gibi geriye savrulur saçlarımız. Evet, bu, hayatın hızını ifade ediyor sanırım, sürekli boşa harcananları ve onarılanları, bütün bunlar öylesine sıradan, öylesine gelişigüzel ki...” Tanıtım MetniTanıtım Metni
Virginia Woolf'un edebiyat alanında ilk çalışmaları 1900'lerin başından itibaren gazetelerde yayımlanmaya başladı. Romandan önce öyküyle edebiyat dünyasına adım atan Woolf'un, sonrasında romanlarında sıkça yer vereceği, uygulayacağı bilinçakışı tekniğinin ayak sesleri bu öykülerinde hissediliyordu. Bu kitabın başında yer verdiğimiz “Phyllis ve Rosamund”un, Virginia Woolf'un ilk öyküsü olduğu düşünülüyor. Kitabın sonundaki “Kaplıca” ise ölümünden kısa bir süre önce, 1941'de tamamladığı son öyküsü. Bu iki öyküyü ve aralarında kalan ve 35 yıllık yazarlık sürecinde yazdığı etkileyici öyküleri okumak yazarın öykücülüğündeki gelişmeyi göstermesi bakımından ilginç bir deneyim. “Hayatı herhangi bir şeyle kıyaslamak istersek onu saatte yüz kilometre hızla metronun içinde savrulmaya benzetebiliriz – öbür uca vardığımızda saçlarımızda tek bir toka bile kalmaz. Postanede mektup kutusunun deliğinden içeri atılan ambalajlı paketler gibi tepetaklak düşeriz çirişotu tarlalarına. Yarış atlarının kuyrukları gibi geriye savrulur saçlarımız. Evet, bu, hayatın hızını ifade ediyor sanırım, sürekli boşa harcananları ve onarılanları, bütün bunlar öylesine sıradan, öylesine gelişigüzel ki...” Tanıtım MetniTanıtım Metni
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat