Antakya Şiirinin Dört Ustası

Stok Kodu:
9786057001818
Boyut:
13,50 x 19,50 cm
Sayfa Sayısı:
96
Baskı:
1
Basım Tarihi:
Ağustos 2021
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%25 indirimli
70,00TL
52,50TL
9786057001818
411482
Antakya Şiirinin Dört Ustası
Antakya Şiirinin Dört Ustası
52.50
“‘İnsan yaşadığı yere benzer' demiş Cansever. Şüphesiz ki sanatçı gıdasını, yaşadığı coğrafyadan alır. Beslendiği mitlere, hikâyelere, anlatılara, içinde yaşadığı kültürel ortama zamanla o kadar benzemeye başlar ki, iç içe olur ve giderek onlara dönüşür. Bu diyalektik süreçte kendini yeniden üreterek yaşadığı coğrafyanın dili, kültürü, sesi, nefesi, gözü kulağı olur. İbn-i Haldun'un ‘coğrafya kaderdir' söylemini tersyüz ederek ‘kader'ini değiştirmeye yönelir.” İşte Antakya'da dünyaya gelip, yerel dilin motiflerini-dokusunu bozmadan, evrensel dile varan dört şair, Süleyman El-İsa, Ali YÜCE, Süleyman OKAY ve Sabahattin YALKIN, tam da Edip Yeşil'in yukarıda betimlediği gibi yaşadıkları coğrafyanın makûs talihini iyiye-güzele doğru değiştirmeye adadılar hayatlarını. “Edebiyat kamunun vicdanıdır” deyip resmi tarihin yerine “gerçek tarihin” yazılımına katkı sundular. Biteviye öğrendiler ve öğrendiklerini öğrettiler. Bıkmadan, ellerinin yanması pahasına eğilip aldılar yol boyunca ayaklarına takılan “acı taşları”nı. Kimi zaman etraflarına örülen makro ve mikro iktidar duvarlarının onları yalnızlaştırmasına göğüs gerdiler ve tabulara dokundular. Kimi zaman kavga, kimi zaman da aşk dediler. Yazdılar, konuştular, yazdılar... Bu hayatlar tanınmayı, bu şiirler okunmayı ve yarına kalmayı hak ediyor... Tanıtım MetniTanıtım Metni
“‘İnsan yaşadığı yere benzer' demiş Cansever. Şüphesiz ki sanatçı gıdasını, yaşadığı coğrafyadan alır. Beslendiği mitlere, hikâyelere, anlatılara, içinde yaşadığı kültürel ortama zamanla o kadar benzemeye başlar ki, iç içe olur ve giderek onlara dönüşür. Bu diyalektik süreçte kendini yeniden üreterek yaşadığı coğrafyanın dili, kültürü, sesi, nefesi, gözü kulağı olur. İbn-i Haldun'un ‘coğrafya kaderdir' söylemini tersyüz ederek ‘kader'ini değiştirmeye yönelir.” İşte Antakya'da dünyaya gelip, yerel dilin motiflerini-dokusunu bozmadan, evrensel dile varan dört şair, Süleyman El-İsa, Ali YÜCE, Süleyman OKAY ve Sabahattin YALKIN, tam da Edip Yeşil'in yukarıda betimlediği gibi yaşadıkları coğrafyanın makûs talihini iyiye-güzele doğru değiştirmeye adadılar hayatlarını. “Edebiyat kamunun vicdanıdır” deyip resmi tarihin yerine “gerçek tarihin” yazılımına katkı sundular. Biteviye öğrendiler ve öğrendiklerini öğrettiler. Bıkmadan, ellerinin yanması pahasına eğilip aldılar yol boyunca ayaklarına takılan “acı taşları”nı. Kimi zaman etraflarına örülen makro ve mikro iktidar duvarlarının onları yalnızlaştırmasına göğüs gerdiler ve tabulara dokundular. Kimi zaman kavga, kimi zaman da aşk dediler. Yazdılar, konuştular, yazdılar... Bu hayatlar tanınmayı, bu şiirler okunmayı ve yarına kalmayı hak ediyor... Tanıtım MetniTanıtım Metni
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat