Hayatın Anlamı

Stok Kodu:
9789754686784
Boyut:
13,50 x 21,00 cm
Sayfa Sayısı:
144
Baskı:
12
Basım Tarihi:
Nisan 2024
Çeviren:
Ahmet Aydoğan
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%25 indirimli
125,00TL
93,75TL
9789754686784
366662
Hayatın Anlamı
Hayatın Anlamı
93.75
Hayatımız öncelikle bakır bozukluklarla yapılmış bir ödemeye benzer; bizim bu ödemeye karşı bir alındı makbuzu vermemiz gerekir; bakır bozukluklar günler, alındı makbuzu ölümdür. Zamanın bizi telaş içerisinde biteviye koşturup durması, bize asla nefes alma imkânı sunmaması, elinde kamçıyla buyurgan bir işveren gibi hepimizin tepesinde beklemesi ile hayatımızın bir azap ve işkenceye dönmesi arasında en küçük bir bağ kurma imkânı yok-tur. Zaman yalnızca can sıkıntısının cenderesi içinde kıvrananların başına bela kesilmez ve onları sıkboğaz etmez. Varsayalım insan soyu kaldırılıp her şeyin kendiliğinden gelişip olgunlaştığı, sütlerin balların yerden kaynadığı, yiyeceklerin dallarından koparılmayı beklediği, herkesin gönlünden geçirdiğini hiç vakit kaybetmeksizin önünde bulduğu ve elde etmekte hiç güçlükle karşılaşmadığı Utopia ülkesine götürüldü; o zaman ne yapardı bu insanlar? Ya can sıkıntısından ölürlerdi, ya kendilerini asarlardı ya da olmadı birbirlerine düşerler, kavga dövüş birbirlerini boğup öldürürlerdi. A. SchopenhauerTanıtım MetniTanıtım Metni
Hayatımız öncelikle bakır bozukluklarla yapılmış bir ödemeye benzer; bizim bu ödemeye karşı bir alındı makbuzu vermemiz gerekir; bakır bozukluklar günler, alındı makbuzu ölümdür. Zamanın bizi telaş içerisinde biteviye koşturup durması, bize asla nefes alma imkânı sunmaması, elinde kamçıyla buyurgan bir işveren gibi hepimizin tepesinde beklemesi ile hayatımızın bir azap ve işkenceye dönmesi arasında en küçük bir bağ kurma imkânı yok-tur. Zaman yalnızca can sıkıntısının cenderesi içinde kıvrananların başına bela kesilmez ve onları sıkboğaz etmez. Varsayalım insan soyu kaldırılıp her şeyin kendiliğinden gelişip olgunlaştığı, sütlerin balların yerden kaynadığı, yiyeceklerin dallarından koparılmayı beklediği, herkesin gönlünden geçirdiğini hiç vakit kaybetmeksizin önünde bulduğu ve elde etmekte hiç güçlükle karşılaşmadığı Utopia ülkesine götürüldü; o zaman ne yapardı bu insanlar? Ya can sıkıntısından ölürlerdi, ya kendilerini asarlardı ya da olmadı birbirlerine düşerler, kavga dövüş birbirlerini boğup öldürürlerdi. A. SchopenhauerTanıtım MetniTanıtım Metni
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat