Sahicilik jargonu - Alman İdeolojisi Üzerine 1962-1964

Stok Kodu:
9789753428378
Boyut:
13,00 x 19,50 cm
Sayfa Sayısı:
136
Baskı:
3
Basım Tarihi:
Eylül 2021
Çeviren:
Şeyda Öztürk
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%25 indirimli
138,00TL
103,50TL
9789753428378
365025
Sahicilik jargonu - Alman İdeolojisi Üzerine 1962-1964
Sahicilik jargonu - Alman İdeolojisi Üzerine 1962-1964
103.50
Bir polemik kitabı Sahicilik Jargonu. Adorno burada, başta Heidegger olmak üzere Jaspers, Buber gibi Alman varoluşçularının başvurdukları dili, bu düşünürlerin düşüncesini bulandıran jargon u hedef tahtasına koyuyor. Varoluşçuluğun başvurduğu bu jargonun tam da sahicileştirmeye çalıştıklarını iddia ettikleri anlam ve özgürlük çağrılarını tahrip ettiğini iddia ediyor. Ona göre, bu dil özgürlük meselesini ele alma iddiasında bulunduğu halde, kapitalizmin bünyesindeki özgürlüksüzlüğü ortaya çıkarmayı hiçbir şekilde başaramıyor, zaten öyle bir niyeti de yok. Aksine, tıpkı kültür endüstrisinin yaptığı gibi, ama bu kez tam da bu endüstriye mesafeli yaklaştığını düşünen insanlarda ucuz bir iyimserliği, toplumsal eylemsizliği ve sözde-bireyselleşmeyi besliyor. Heidegger düşüncesinin günümüzde ülkesinin sınırlarını çok aşan bir nüfuza sahip olduğu düşünüldüğünde önemi ve aciliyeti daha da artan bir kitap bu. Üstelik gerçekten eleştirel düşüncenin, sürekli özgürlükten dem vururken aslında yeni muhafazakârlık biçimlerini, yeni hizaya sokma yollarını meşrulaştıran sözde eleştirel sahicilikçi düşünceyle kavgası şiddetlenerek sürüyor. Tanıtım MetniTanıtım Metni
Bir polemik kitabı Sahicilik Jargonu. Adorno burada, başta Heidegger olmak üzere Jaspers, Buber gibi Alman varoluşçularının başvurdukları dili, bu düşünürlerin düşüncesini bulandıran jargon u hedef tahtasına koyuyor. Varoluşçuluğun başvurduğu bu jargonun tam da sahicileştirmeye çalıştıklarını iddia ettikleri anlam ve özgürlük çağrılarını tahrip ettiğini iddia ediyor. Ona göre, bu dil özgürlük meselesini ele alma iddiasında bulunduğu halde, kapitalizmin bünyesindeki özgürlüksüzlüğü ortaya çıkarmayı hiçbir şekilde başaramıyor, zaten öyle bir niyeti de yok. Aksine, tıpkı kültür endüstrisinin yaptığı gibi, ama bu kez tam da bu endüstriye mesafeli yaklaştığını düşünen insanlarda ucuz bir iyimserliği, toplumsal eylemsizliği ve sözde-bireyselleşmeyi besliyor. Heidegger düşüncesinin günümüzde ülkesinin sınırlarını çok aşan bir nüfuza sahip olduğu düşünüldüğünde önemi ve aciliyeti daha da artan bir kitap bu. Üstelik gerçekten eleştirel düşüncenin, sürekli özgürlükten dem vururken aslında yeni muhafazakârlık biçimlerini, yeni hizaya sokma yollarını meşrulaştıran sözde eleştirel sahicilikçi düşünceyle kavgası şiddetlenerek sürüyor. Tanıtım MetniTanıtım Metni
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat