Budapeşte'de Bir Osmanlı Şehzadesi

Stok Kodu:
9789750862892
Boyut:
16,50 x 24,00 cm
Sayfa Sayısı:
216
Baskı:
1
Basım Tarihi:
Mayıs 2024
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%25 indirimli
260,00TL
195,00TL
9789750862892
448537
Budapeşte'de Bir Osmanlı Şehzadesi
Budapeşte'de Bir Osmanlı Şehzadesi
195.00
Sultan Abdülhamid'in şehzadelerinden Mehmed Abdülkadir Efendi, 1924 yılında Osmanlı hanedanının yurtdışına sürülmesiyle hayatı altüst olan hanedan mensuplarının en ilginçlerindendi. Saltanat devrinde isyankâr tavırları sonucu babasının hışmına uğrayan Mehmed Abdülkadir Efendi, sürgünden sonra ailesiyle birlikte yerleştiği Macaristan'da renkli gece hayatı ve Şark usulü çokeşli aile yapısı ile Macar basınının ilgi odağı olmuştu. İki eşinden ayrıldıktan sonra üçüncü eşiyle Macaristan'dan Bulgaristan'a geçen şehzade, son eşi tarafından da terk edilip İkinci Dünya Savaşı esnasında Sofya'da vuku bulan bir hava saldırısında hayatını kaybetmişti. Budapeşte'de Bir Osmanlı Şehzadesi aldığı Batı kültürü ve görgüsüne rağmenözünde mensup olduğu despotik Doğu geleneğinden sıyrılamamış ve belli bir yaşa kadar da geçim sıkıntısı gibi dertlerden bihaber bir insanın sefalete düşüşünün ibret verici hikâyesini sunarken yirminci yüzyılın başlarında bir Orta Avrupa ülkesinde Türklere ne gözle bakıldığını da gösteriyor. Tanıtım MetniTanıtım Metni
Sultan Abdülhamid'in şehzadelerinden Mehmed Abdülkadir Efendi, 1924 yılında Osmanlı hanedanının yurtdışına sürülmesiyle hayatı altüst olan hanedan mensuplarının en ilginçlerindendi. Saltanat devrinde isyankâr tavırları sonucu babasının hışmına uğrayan Mehmed Abdülkadir Efendi, sürgünden sonra ailesiyle birlikte yerleştiği Macaristan'da renkli gece hayatı ve Şark usulü çokeşli aile yapısı ile Macar basınının ilgi odağı olmuştu. İki eşinden ayrıldıktan sonra üçüncü eşiyle Macaristan'dan Bulgaristan'a geçen şehzade, son eşi tarafından da terk edilip İkinci Dünya Savaşı esnasında Sofya'da vuku bulan bir hava saldırısında hayatını kaybetmişti. Budapeşte'de Bir Osmanlı Şehzadesi aldığı Batı kültürü ve görgüsüne rağmenözünde mensup olduğu despotik Doğu geleneğinden sıyrılamamış ve belli bir yaşa kadar da geçim sıkıntısı gibi dertlerden bihaber bir insanın sefalete düşüşünün ibret verici hikâyesini sunarken yirminci yüzyılın başlarında bir Orta Avrupa ülkesinde Türklere ne gözle bakıldığını da gösteriyor. Tanıtım MetniTanıtım Metni
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat